WingTsun'un TARiHÇE ve EFSANESi

EFSANE : Bölüm 1 : Budist Rahibe NgMui

Budist rahibe ve KungFu üstadi NgMui Shaolin Manastirindaki tek bayandi ve yine Kung Fu üstadi olarak bilinen bes yasli kisinin de en yaslisiydi.
Kendisinin, adalet için mücadele etmek söz konusu oldugunda , fiziksel siddet kullanmaktan çekinmeyecek bir yapisi oldugu halde , Manchu hükümetine karsi tutumu, Kung Fu üstadi kardesleri ve öfkeli ögrenciler gibi tamamen olumsuz degildi.

EFSANE : Bölüm 2 : YiPMAN STiLiNiN HiKAYESi

Manastirin yerle bir edilmesinden sonra Ng Mui ülke içinde basibos basladi ve bir daha asla dünyevi konularla ilgili olarak kaygilanmamaya karar verdi.Nihayetinde, Szechwan ile Yunnan arasinda kalan, çok az insanin bulundugu bir dag olan, ayni zamanda Chai Ha Dagi olarak da adlandirilan, Tai Leung dagýndaki Beyaz Turna Kugu Tapinagina yerlesti.Orada hiçbir sekilde rahatsiz edilmeden savas sanatlari ve kuzey,güney hanedanliklari sirasinda ortaya çikmis Bodhidharma temelli bir kavram olan Zen konusuna konsantre olmaya muktedir oldu.Nasil artik ayri yerlerde olan Kung Fu kardesleri unutamadiysa , Ng Mui de manastirin yakilip yikilmasi ve kesislerin hainlikleri ile ilgili deneyimleri, hadiseleri unutamamisti.Ancak ne olursa olsun , Shaolin stili Kung Fu çalismis hainlere ve Mançululara karsi kendini nasil koruyacagi gibi daha büyük bir problem vardi.Yillarca çalismis ve Shaoline'e ait birçok teknik konusunda uzmanlasmis hainlere karsi kendini koruyabilmek oldukça zor görünüyordu.
Kabiliyeti açisindan onlardan hala üstün durumda olmasina ragmen teoride artik onlarin önüne geçemezdi , dolayisi ile kendinden daha genç hainlerin kuvvetlerine dayanamayacak kadar yaslandigi günleri düsünerek korkmak ve tedbir almak mecburiyetindeydi.Bu durumdan bir tek çikis yolu oldugunu gördü.Halen mevcut olan Shaolin tekniklerini bozguna ugratabilecek yeni, bir metod gelistirmeliydi.Fakat bu nasil bir sistem olabilirdi ki ? Ve kendisi böyle üstün bir sistemi nasýl gelistirebilirdi ?Buna, bir tilki ile büyük bir beyaz turna kusunun arasindaki dövüse taniklik ettiginde imkan buldu. Tilki , beyaz turna kusunun savunmadigi bir taraftan atak yapmak umuduyla , kusun etrafinda bir çember boyunca kosuyordu. Oysa turna kusu bu çemberin ortasinda kaliyor ve gögüs tarafi çabucak tilkiye bakacak sekilde sürekli dönüyordu. Tilkinin kusa her fazla yaklasmasinda ve muhtemelen pençeyle atak yapmaya niyetlenmesinde , beyaz turna kusu bunu kanatlariyla savusturuyordu ve ayni zamanda da gagasiyla bir karsi atak baslatiyordu. Dolayisi ile beyaz turna kusu tilkinin atagini kanatlariyla savusturup gagasiyla karsi atak yaptiginda , kurnaz tilki hizli kosmasina ve ani ataklarina güveniyordu. Mg Mui oldukça uzun süren bu karsilasmayi büyük bir ilgiyle izledi. Karsilasmayi kimin kazandigi çok büyük bir öneme sahip degil. Ama bu karsilasma, tamamen farkli tekniklerle yeni bir dövüs sistemi yaratmada Ng Mui'ye oldukça net bir sekilde ilham kaynagi olusturdu.
Bu yeni sistem tilki teknigi KungFu veya Beyaz Turna kusu teknigi olarak anildi ama bu isimler KungFu içinde pek alisilmis yöntemlerle konulmamist,.Isin gerçegi, Ng Mui bu hayvanlardan sadece hareket kavramlarini aldi ve onlari degistirmek ve insan bedenine uygun hale getirebilmek için çok yogun çalismalar yapti.Ng Mui'nin düsüncesine göre , cansiz hareketlere sahip Shaolin KungFu son derece hantal ve pratikten uzakti.Onun, kendi yeni gelistirdigi sistem ise son derece farkliydi, çünkü , hareketler son derece sade ve 'uyarlanabilirdi'.Shaolin KungFu'ya (Siulam KungFu) ait alisilagelmis on form birbirinden çok az farkliydi ve en önemlisi hareketlerin akisi sadece stereotipik ve hayal gücünden uzak uygulamalar sunuyordu.Ng Mui'nin yeni sistemi , sadece üç adet boks formu ( Japon Katasi) ve bir de tahta adam formu ile bunu gerçeklestirmeyi basariyordu.Yine Shaolin KungFu , ejder ve anka kusu dansi, Taocu üstadin asasi, yukarilardan atlayan aslan gibi çekici isimleri olmasina ve etkileyici görünmelerine ragmen aslinda pratik olarak kullanilamayan, kullanissiz , çok sayida hareketten olusmustu.Oysaki Ng Mui'nin yeni sistemi , hos görünüslü ve zevk verebilecek tek bir harekete bile sahip olmadigindan, sanatsal temsillere ve gösterilere pek uygun sayilmazdi.Ng Mui'nin gelistirdigi bütün hareketler dövüs uygulamalari ile direkt olarak baglantiliydi.Bunun sonucu olarak, ortada hayal gücünü zorlayan , dekoratif hareket isimleri de yoktu.Hareketlere ait isimler, islevsel olarak, her bir hareketin yapilis mantigi veya uygulanilisini tarif ediyordu.Böylece, örnegin, yine ayni sekilde adlandirilan ' el ayasi yukari dogru açik kol ' hareketi vardir ki ,bu isim zaten el ve kolun hangi konumda tutulmasi gerektigini kesin ve sade bir yolla tarif eder.
Shaolin KungFu ile Ng Mui'nin yeni sistemi arasindaki daha ileri farklilik ise, Shaolin tekniginde özel olarak asiri önem verilen , gelistirilen kuvvet ve dayaniklilik konusuna yaklasim farkliligidir.Bu asiri önem sebebiyle, bir Shaolin ögrencisi, ilke hareket dizilerini ögrenmeye baslamadan önce iki yil ile üç yil kadar çok yogun bir sekilde , bu stil için son derece tipik bir durus olan ' derinlere kök salmis ayaklar durusu' nu çalismak mecburiyetindedir.
Ng Mui'nin sistemi , daha kuvvetli bir rakibi, kuvvetten ziyade metod ile altetmeyi amaçlamaktadir.Süphesiz onun metodunda da özel amaçli kuvvet antremanlarinin yeri vardir ; bu çalismalarin amaci esas olarak , rakibin hareketlerine mükemmel bir uyumla uygun hareketler ve tepkiler vasitasiyla rakibi kurnazlikla zararsiz hale getirmeye yetecek kadardir.Bu amaca ulasabilmek için bu yeni KungFu sistemini kullanacak olan kisi, karsilasmada bagimsiz ve hizli adimlari oldugu kadar , adapte edilebilir el teknikleri ve esnek bir ayakta durus pozisyonu da kullanir. Oysa Shaolin stilisti , kuvvetli kol geçislerine, kaskati durusuna ve agir adimlarina güvenir. Bu durum, Shaolin KungFu'nun dövüs esnasinda uzun geçisler ve derinlere kök salmis duruslar kullandigi, oysaki yeni sistemin son derece kisa takip adimlariyla ve yakin vücut dövüsü teknikleriyle bu uzun kol geçislerini ve köklü, sabit duruslari bunaltip safdisi ettigi anlamina gelir.
Shaolin stilinde en çok kullanilan dövüs pozisyonu , Türkçe'de ön durus, Karate'de Zenkutsu Dachi olarak adlandirilan, ön dizin katlanmis ve agirligin neredeyse tamama yakinini tasidigi, arka bacagin ise düz uzatilmis bir pozisyon olan , 'ön katlanmis arka ok gibi düz' pozisyonudur. Buna karsilik yeni dövüs sisteminde, Türkçe'de kisa arka bacak durusu olarak adlandirilan , arka bacagin agirliginin neredeyse tamamina yakinini tasidigi, ön bacagin düz birakildigi ve vücut agirlik dengesini bozmadan , herhangi bir anda tekme atabilmeyi saglayan bir durus olan , 'ön bacak ok gibi arka bacak katlanmis' duruþu hakimdir. Bununla beraber, ön bacagin durusu Japon Kokutsu Dachi durusundan genital organlari koruma açisindan farklidir.Wing Tsun'daki ' arka bacak üstü ' duruþu kullanicisina , herhangi agirlik transferine veya denge bozulmasýna sebep olmadan, 'ön bacak üstü' yapan rakibinin naliyesine tekme atmasini saglarken , bir atakla karsilastiginda, üzerinde hiçbir agirlik olmadigi, birakilmadigi için güvenli bir þekilde savunma imkanini ve tehlike noktasindan uzak güvenli bir yere çekebilmesini saglar.

 

 

 

AWTO

AMERICAN WING TSUN ORGANIZATION

 

WT nedir? / WT Tarihi / WT & Basın / WT & İst.Bilgi.Üni / WT Ustaları / WT & FBIWT Sözlüğü / Okullar / Söyleşiler /  Haberler Fotoğraflar Videolar /  S.S.S /  Örnek Sertifika /  Linkler / E-MAİL

 ANASAYFA / HOMEPAGE

All rights are reserved. ©